21 Mart 2012 Çarşamba

JOBS (MESLEKLER)



accountant(s) accountant-muhasebeci

baker(s)baker-fırıncı

barber(s)Barber-Berber
barmanBarman-Barmen
butcher(s)Butcher-Kasap
carpenter(s)Carpenter-Marangoz

cashier(s)Cashier-Kasiyer
chef(s)Cook-Aşçı

cleaner(s)Cleaner-Temizlikçi

dentist(s)Dentist-Diş Doktoru
doctor(s)Doctor-Doktor
engineer(s)Engineer-Mühendis
fire(man/woman)(men/women)Fireman-İtfayeci

fishmonger(s)Fishmonger-Balıkçı

flight attendant(s) 
 Flight attendant-Uçuş Görevlisi (Hostes)
hair dresser(s)Hair Dressers-Kuaför

judge(s)Judge-Hakim
nurse(s)Nurse-Hemşire

optician(s)Optician-Gözlükçü

painter(s)Painter-Boyacı
photographer(s)Photographer-Fotoğrafçı
police(man/woman)(men/women)Policeman-Polis

post(man/woman)(men/women)Postman-Postacı
reporter(s)Reporter-Muhabir
scientist(s)Scientist-Bilim İnsanı

secretary(ies)Secreter-Sekreter
vet(s)Vet-Veteriner

waiter(s)/waitress(es)Waiter-Garson

welder(s)Welder-Kaynakçı

COUNTRIES (ÜLKELER)


Turkey
Brazil
Spain
Greece
Japan
Argentina
Britain
Pakistan
Germany
Italy
Portugal
Egypt
Persia
Estonia
South Africa
Nederland
England
Canada
USA
Iraq
Jamaica
Syria
Türkiye
Brezilya
İspanya
Yunanistan
Japonya
Arjantin
Britanya
Pakistan
Almanya
İtalya
Portekiz
Mısır
İran
Estonya
Güney Afrika
Holanda
İngiltere
Kanada
ABD
Irak
Jameika
Suriye

Mexico
Poland
Hungary
Cuba
Norway
Russia
France
Sweden
Scotland
Lethonia
Romania
Bulgaria
Finland
Denmark
Algeria
Morocco
Israel
Kawait
Nicaragua
Jordan
Thailand
india
Meksika
Polonya
Macaristan
Küba
Norveç
Rusya
Fransa
İsveç
İskoçya
Letonya
Romanya
Bulgristan
Finlandiya
Danimarka
Cezayir
Fas


İsrail
Kuveyt
Nikargua
Ürdün
Tayland
Hindistan 

Conditional Sentences - İngilizce Şart cümleleri


CONDITIONAL SENTENCES : İngilizce Şart cümleleri

Şart cümleleri 2 bölümlüdür, If cümlesi ve ana cümle.

Cümlelerinin İngilizce kuruluşlarını ögrenelim:
 

Birinci Tip Şart Cümleleri :

bir olasılık anlatılır, şartın yerine gelmesi durumda diğer eylemin yapılacağını bildirir.

* If' li cümle geniş zaman, ana cümle ise gelecek zaman halinde olur.

He will be ill If he works too much.- ( çok çalışırsa hasta olacak.)

* Bu tip şart cümlelerinde ana cümle gelecek zaman yerine -can,may,must- kullanılabilir.

If you go now, you can see the accident. - ( Şimdi gidersen kazayı görebilirsin.)

* Ana cümlecik geniş zaman halinde olabilir.

If they see you, They change their plan. - ( Seni görürseler planlarını değiştirirler.)

* If cümlesi şimdiki zamanda veya Şimdiki bitmiş zamanda olabilir.

If you are working, I'll bring you a cup of coffee. ( Çalışıyorsan sana bir fincan kahve getirecem.)
 

İkinci Tip Şart Cümleleri :

Gerçekleşmesi münkün olmayan, sadece hayal edilebilen bir durumu ifade eder.

* If' li cümle geçmiş zaman, ana cümle yardımcı fiil olarak -would- kullanılır.

If I were you, I would buy that car. (Yerinde olsaydım o arabayı alırım)

* would yerine -might, colud- ( Bursa anlam biraz değişmektedir)

If He Knew the answer, he would write it. - ( Cevabı bilse yazar.)

If He Knew the answer, he Could ( Might)write it. - ( Cevabı bilse yazabilir.)
 

Üçüncü Tip Şart Cümleleri :

Burda eylemin gerçekleşmiş olması münkün değil, sadece Gerçekleşmiş olsaydı ne olurdu ifade edilmektedir.

* If' li cümle Past Perfect, ana cümle Mişli Şart yapıdadır.

I we had read the letter, we would have learnt the truth. - ( Mektubu Okusaydık gerçeği öğrenirdik)

* Would yerine -could,might- kullanılabilir anlamda bir değişiklik olmaz.

If cümlesinde -Will,Would- Kullanılması
 

* Genel olarak If' li cümlede -Will,Would- Kullanılmaz, Kibar bir soru sorma için If cümlesinde kulanılabilir.

Not: Would ile yapılan cümle daha da kibar bir taleb belirtir.

If you will give me your pen, I' ll write my name. - ( Bana kaleminizi verirseniz adımı yazacagım)

Not: If'li cümlede -would like-kullanılıesa, kibar bir soru sorulur.

If you would like another cake, I' ll bring it at once. - ( Başka bir kek isterseniz onu hemen getiririm.)
 

* Bu cümlelerde -won't- kullanılırsa -kabul etmemek- anlamı verilir.

If he won't come with us, We' ll go alone. - ( Bizimle gelmezse yalnız gideriz.)

* If cümleciği , dilek kipi olarak -were- ile birlikte kullanılır.

If I were a king, I would be wery happy. ( Bir kral olsam mutlu olurdum.)
 

* If not yerine Unless kullanılabilir.

If you don't come, Thet'll leave early. - ( Siz gelmezseniz erken gidecekler.)

Unless you come, Thet'll leave early. - ( Siz gelmezseniz erken gidecekler.)
 

* If only; fiilin zamanına göre geniş zamanda istek, ümit, Geçmiş zamanda üzüntüyi ifade eder.

If Only we learn these words quickly, we' ll be wery happy. - ( Bu kelimeleri çabukca öğrenirsek çok mutlu olacağız.)

If only I knew the answer, I would explain it to you. - ( Cevabı bilsem açıklarım" malesef bilmiyorum")

ILLNESSES (HASTALIKLAR)


tootache

CLOTHES (GİYİM EŞYALARI)


        Jacket
shirt
tie
suit
pullover
sock
stocking
shoe
sandalet
cardigan
short
vest
swimtruck
briefs
glove
trainer
scraf
overcoat
weristcoat
ceket
gömlek
kıravat
takım elbise
kazak
çorap
bayan çorap
ayakkabı
sandalet
hırka
sort
atlet
erkek mayo
erkek kilot
eldiven
spor ayakkabı
atkı
palto
yelek

pant
tights
belt
dress
jeans
jumper
button
trucksuit
zip
slipper
hat
pyjma
bikini
bra
knicker
mitten
boot
wodyhead
raincoat
pantulon
tayt
kemer
Bayan elbise
kot pantulon
kazak(yünlü vb)
düğme
eşofman
fermuar
terlik
şapka
pijama
bikini
sütyen
bayan kilot
kar eldiveni
bot
bere
yağmurluk

FAMILY (AİLE)


father
mother
brother
sister
step mother
step father
son
doughter
aunt
granddad
granny
nephew
niece

baba
anne
erkek kardeş
kız kardeş
üvey anne
üvey baba
erkek çoçuk
kız çocuk
teyze,hala
dede
anneanne
erkek yeğen
kız yeğen
uncle
grandmother
grandfather
cousin
father-in-law
mother-in-law
sister's husband
sister-in-law
son-in-law
grandson
twin brother
wife
husband

amca,dayı
büyük anne
büyük baba
kuzen
kayınbaba
kaynana
enişte
baldız,yenge
damat
torun
ikiz kardeş
eş-bayan
koca

OPPOSİTES (ZIT ANLANMI KELİMELER)

big-small
quick-slow
hot-cold
full-empty
easy-difficult
heavy-light
open-shut
right-wrong
old-new
old-young
 
büyük-küçük
çabuk-yavaş
sıcak-soğuk
dolu-boş
kolay-zor
ağır-hafif
açık-kapalı
doğru-yanlış
eski-yeni
ihtiyar-genç
next-last
beautiful-ugly
free-occupied
good-bad
better-worse
early-late
cheap-expensive
near-far
here-there
gelecek-son
güzel-çirkin
serbest-meşgul
iyi-kötü
daha iyi-daha kötü
erken-geç
ucuz-pahalı
yakın-uzak
burada-orada